YINE SABAH SENI SEVEREK UYANACAĞIM

Oysa sebepsiz yere icilirdi her şarap
Bir yaz gecesi ılık bir rüzgar girince pencereden,
Yolunu şaşırmış duraklarken bir taburede.
En çok da aklına düşünce,  düşmeyen.
Dilden düşmeyen düşünce içilirdi.
Çok da güzel icilirdi hem de.
Yudum yudum,
Her tanesi genzini yaka yaka.
Bogulacakmis gibi ,
Ama daha çok yaşıyormuşsun gibi.
Sanki Tanrıyı görecekmissin gibi.
Dün gibi.
Bugün gibi.
'Daha yeni başladım , gece uzun' der gibi.

Bir şey oldu
Hâlâ sıcak , eskimemiş.
Yeni yaptığım kahve kadar sıcak.
Sebepsiz yere baka kaldığım pencerede
Yeni bir yer bulmuş gibi bir his,
Iç boşluğu ve nikotin kokusu...
Yeni yeni anlıyorum şimdi.
Gözlerinde daha önce fark etmediğim
Bir yer varmış meğer.
Baktıkça, yeni bir kitap alıyorum sanki.
Yeni bir sokak buluyorum.
Bir kediyi seviyorum sanki.
Annemi arıyorum.

'Özledim' diyorum.

'Özledim' diyor.

Özlüyorum sanki.

Baktıkça gözlerine, Tanrı'ya kavuşuyorum.
Ve soğuk.
Önümde duran kahve kadar soğuk.
Ayaklarım gibi soğuk.
Yaz gibi,
Kış gibi.
Sen yokken ki ev gibi.

Olsun.

Ben yine şarabımı içiyorum.
Yine pencereye bakıyorum.
Belki biri geçer diye...
Geçmiyor.

Olsun.
Yine sabah seni severek uyanacağım.