KIRMIZI YAZI

Saçlarımın ucu sarı da degil, kırık da
Aynı mahallenin hayta çocuklarıydık
-Sen yorulunca ben sularım toprağını.
Demişti turuncu saçlı palyaço.
Mahalleden taşınalı bir hayli oldu
Bir ağaç parçasından yapılma
Sıska bedenim bu günlerde
Karşı sokağın yazılı duvarları gibi.
Ellerimin boyası silindi artık.
Bizim semte tramvay geldiğinden beri,
Tüm o kırmızılar,
Kaldırım siirleri, hep bekleyiste.
Az ileriden sol caprazda
İlk köprüden aşağı doğru...
13.45 durakları hep uzak şimdi.
Karşı sokağın en sevdiğim duvarı,
Sendin, yazın kırmızı
Saçlarım, sarı ve kırık değil artık
Eskisinden daha kısa, siyah...
Siyah ve dünyevi yorgunluğum
Pencereden bakar gibi göğe,
Gökyüzünden düşer gibi yokuş aşağı.
Ensemden tutup da yukarı çek
-Kendine gel, silkelen de
Yüzüme vura vura kalemini
Sen yoksan, kelimelerim yarım kalır
Sen yoksan, ki yok
İki mısra yanyana gelemez bir şiir de
Demiştim.
Yokluğunda da ayri bir şiir varmış meğer.
Bizim kente tramvay geldiğinden beri
Döner salıncak kurulmadı mahallede
Yukarıdakinin külü düşmüyor.
Külsüz ve soluk geçiyor yaz
Karşı sokağın en sevdiğim yazısı
Hep siyah...



                            Mahallemin en hayta 
                                                        çocuğuna...

Yorumlar